BATI CEPHESİ
DÜZENLİ ORDUNUN KURULMASI
İzmir'in işgalinden sonra Kuva-yı Milliye birlikleri Ayvalık, Bergama, Soma, Akhisar, Salihli, Nazilli ve Aydın'da Yunanlılara karşı başarılı mücadeleler vermiştir. Kuva-yı Milliye düşmanı oylayabiliyor fakat düşmanı yurttan atacak şekilde karşı taarruza geçemiyordu. Bu durumu bilen Mustafa Kemal, düzenli ordunun kurulmasının şart olduğuna inanıyordu 22 Haziran 1920'de başlayan Yunan Taarruzu, Gediz muharebelerinde Kuva-yı Milliyenin yenilgisine sebep oldu. Kuva-yı Milliyenin komutanı olan Ali Fuat Cebesoy mağlubiyete Kuva-yı Milliyenin disiplinsizlik ve düzensizliğini sebep gösterirken Kuva-yı Milliyeciler mağlubiyetin sebebi olarak Ali Fuat Cebesoy'un başarısızlığını ileri sürüyorlardı. Gediz muharebeleri, Mustafa Kemal'in düzenli ordu konusundaki düşüncelerini haklı çıkarmış ve bunun üzerine 8 Kasım 1920'de yapılan meclis toplantısı sonucunda Ali Fuat Cebesoy'un Moskova büyük elçiliğine tayin edilmesine ve düzenli ordunun kurulmasına karar verilmiştir. Batı Cephesinde düzenli orduyu kurmakla İsmet İnönü görevlendirildi. Cephenin güneyi ise Refet Bele'nin komutasına verildi.
Not: 27 Aralık 1920'de Kuva-yı Milliyenin, kaldırılarak düzenli orduya katılması kararlaştırıldı.
Düzenli Ordunun Kurulma Sebepleri:
* Halk ile Kuva-yı Milliye birliklerinin karşı karşıya gelmeye başlaması
* Yunan ilerleyişinin durdurulamayışı
* Kuva-yı Milliyenin merkezi otoriteden yoksun oluşu
* Kuva-yı Milliyenin bölgesel amaçlı olması
I. İNÖNÜ SAVAŞI
Çerkez Ethem Ayaklanması'ndan yararlanmak ve işgal bölgelerini genişletmek isteyen Yunanların Eskişehir'i alıp, Ankara'ya doğru yönelerek Ulusal Kurtuluş Hareketi'ni bozmak istemeleri yüzünden çıkmıştır. İsmet Bey komutasındaki Türk ordusu başarılı savunma savaşı yaparak Yunanlıların çekilmesini sağlamıştır.
Sonuçları:
* Düzenli ordunun ilk askeri başarısıdır.
* TBMM'ye güven artmıştır.
* Düzenli orduya katılımlar artmıştır.
* Çerkez Ethem isyanı da bastırılmıştır.
I. İnönü Savaşı Sonrası Yaşanan Gelişmeler
Teşkilat-ı Esasiye Kanunu [1921 Anayasası (20 Ocak 1921)]
BMM açıldığı günden itibaren kendisine meşruiyet kazandırma çabası içerisindeydi. I. İnönü Savaşı'nın kazanılmasının getirdiği güvenle, Türkiye'nin ilk anayasası olan Teşkilat-ı Esasiye Kanunu kabul edildi. Anayasa 23 madde ve bir ek maddeden oluşuyordu. Ulusal egemenlik ve yönetim esaslarıyla ilgili maddeler içeren bu anayasada; kişi hak ve özgürlükleriyle ilgili maddelerde Osmanlı anayasasının (Kanun-i Esasi) hükümleri geçerli olacaktı. Bu anayasanın önemli maddeleri şunlardır:
* Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
* Yürütme ve yasama yetkisi BMM'nindir.
* Türkiye Devleti, Büyük Millet Meclisi tarafından yönetilir ve hükûmet BMM Hükûmeti adını alır.
* Din buyruklarının yerine getirilmesi, kanun konması, barış yapılması, savaş kararı verilmesi gibi esas haklar BMM'ye aittir.
Londra Konferansı (21 Şubat-12 Mart 1921)
İngiltere'nin çağrısı ile toplandı. Amacı Sevr Antlaşması'nı biraz hafifleterek Anadolu hareketine kabul ettirmekti. TBMM Hükümeti'nin Konferansa katılma nedeni:
* Misak-ı Milli kararlarının propagandasını yapmak,
* Türk ulusunun haklı davasını dünyaya duyurmak,
* TBMM'nin hukuksal varlığını Kanıtlamak ve itilaf Devletleri'nce yapılan; "Anadolu hükümeti barış istemiyor, savaş istiyor." propagandasını
etkisiz kılmaktır.
Konferansa iki hükümetin de çağrılma nedeni: Konferansa TBMM ile İstanbul Hükümeti birlikte çağrılmıştı. Amaç İstanbul ve TBMM Hükümetleri arasındaki düşmanlıktan yararlanmak ve bundan kazançlı çıkmaktı. Konferansa, TBMM adına Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey, İstanbul Hükümeti adına Tevfik Pasa katıldı. Konferansta ilk söz Tevfik Paşa'ya verildi. O da; "Söz, milletin asıl temsilcilerine aittir." diyerek sözü TBMM temsilcilerine bıraktı. Böylece itilaf Devletleri'nin oyununu bozmuş ve TBMM'nin işini kolaylaştırmıştır. Konferans bir sonuç alınamadan dağıldı.
TBMM adına önemi: İtilaf Devletleri bu konferansa katılan TBMM Hükümetini ilk defa resmi olarak tanımış oldular
Afganistan'la Dostluk Antlaşması (1 Mart 1921)
I.İnönü savaşından sonra Moskova'da Türk ve Afgan heyetleri arasında Türk-Afgan dostluk anlaşması imzalanmıştır. Anlaşmaya göre her iki taraftan biri saldırıya uğrayacak olursa karşılıklı olarak birbirlerine yardım edeceklerdi.
Not: TBMM'yi tanıyan ilk İslam devletidir.
İstiklal Marşı'nın Kabulü (12 Mart 1921)
Türkler bağımsız milli devletlerini kurunca, milletin bağımsızlık sevgisini ve isteğini dile getirecek bir marşın yazılması mecburi hale geldi. TBMM, 12 Mart 1921'de Mehmet Akif Ersoy'un şiirini İstiklal Marşı olarak kabul etti. Osman Zeki Üngör'ün bestelediği İstiklal Marşı, Türk milletinin bağımsızlık azmini simgeleyen ve dile getiren, değişmez Milli Marşı oldu.
Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)
Bolşevik Devrimi'nden sonra Sovyet Rusya; kendi sınır güvenliği için avantaj sağlamak amacıyla TBMM'nin itilaf Devletleri'ne karşı verdiği mücadeleyi destekliyordu. İki ülke arasındaki yakınlaşma ve işbirliği I. İnönü Savaşı'nın sonucunda gerçekleşti. TBMM ve Sovyet Rusya arasında 16 Mart 1921 'de Moskova Antlaşması yapıldı.
Bu antlaşmaya göre:
* Çarlık Rusyası ile Osmanlı Devleti arasında imzalanan tüm antlaşmalar geçersizdir.
* Taraflardan birinin tanımadığı siyasi bir belgeyi diğeri de tanımayacaktır.
* Sovyet Hükümeti kapitülasyonların kaldırıldığını kabul edecektir.
* Sovyet Rusya, TBMM'ye para, silah ve malzeme yardımı yapacaktır.
Not: Rusya Moskova Antlaşması ile Misak-ı Milli'yi tanımıştır. Doğu sınırımız çizilmiştir. Sovyet Rusya TBMM'yi tanıyan ilk Avrupa devleti olmuştur.
II. İNÖNÜ SAVAŞI (26 MART-1 NİSAN 1921)
Londra Konferansı'nda başarılı olamayan İngilizlerin Yunan ordusunu tekrar harekete geçirmesi savaşın nedenidir. Amaç; TBMM'ye Sevr'i zorla kabul ettirmektir. Fakat, Yunanlar, İsmet Paşa komutasındaki Türk ordusu tarafından yenilgiye uğratıldı.
Sonuçları
* TBMM'nin gücü ve otoritesi arttı. Düzenli orduya katılımlar arttı.
* İtalya, Anadolu'nun işgal edilemeyeceğini anladı ve işgal ettiği bölgelerden çekilmeye başladı. İtalyanlar ve Fransızlar Yunanistan'ı desteklemenin bir işe yaramayacağını gördüler. İtilaf Devletleri arasındaki görüş arılıkları belirginleşmeye başladı.
* İngilizlerin Yunanistan'a olan güveni zayıfladı. İngilizsömürgelerindeki Müslümanlar da İngiltere'ye sorun çıkarmaya başladı.
Not: M. Kemal Paşa, II. İnönü Savaşı'nı kazanan İsmet Paşa'ya çektiği telgrafta" Siz orada yalnız düşmanı değil milletin makûs talihini de yendiniz" demiştir.
ESKİŞEHİR-KÜTAHYA SAVAŞLARI (10-24 TEMMUZ 1921)
Yunanistan, İnönü Savaşlarında Türk ordusunun savunma savaşı yaptığını gördü ve bu ordunun saldırı gücüne ulaşmadan yok edilmesi için iyi donatılmış bir ordu ile saldırıya geçti. Yunanlar Eskişehir, Afyon ve Kütahya'yı ele geçirdiler. Türk ordusu asker kaybını önlemek için Sakarya Irmağı'nın doğusuna çekildi.
Sonuçları
* Sakarya ırmağı iki ordu arasında sınır oldu.
* Afyon, Kütahya, Eskişehir işgale uğradı.
* İtalyanlar Anadolu'dan geri çekilme işlemini durdular.
* Fransızlar barış yapmaktan vazgeçtiler.
* TBMM'nin Kayseri'ye taşınması gündeme geldi.
* Düzenli ordunun kaldırılarak Kuvay-ı Milliye'ye geçilmesi fikri ortaya çıktı.
* TBMM'de tartışmalar başladı.
MAARİF KONGRESİ (15-21 TEMMUZ 1921)
Kütahya-Eskişehir Muharebelerinin devam ettiği sırada Ankara'da 180 kişinin katıldığı Maarif (Eğitim) Kongresi düzenlenmiştir.
Düzenlenme Amacı: Kurtuluş Savaşı'nı kazandıktan sonra yeni Türk devletinin eğitim politikasını belirlemekti Kongreye Mustafa Kemal'de katılmıştır.
Önemi: Savaşın en şiddetli döneminde böyle bir kongrenin düzenlenmesi Atatürk'ün eğitime verdiği önemi göstermektedir. Atatürk bu kongrede yaptığı konuşmada "Milli kimliğimize zarar veren zararlı fikirlerle mücadele edilmesi" gerektiğini vurgulamıştır.
Ataman Bey 2021-12-08 11:36:20 anında paylaştı.