T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük 1. Ünite AVRUPA'DA YAŞANAN DEĞİŞİM VE XX. YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI DEVLETİ (konu özeti)
Ataman Bey paylaştı.

Fransız İhtilali:

1789'da Fransa'da halkın mevcut yönetime karşı çıkmasıyla başlayan ayaklanmalar sonucu krallık rejimi yıkılarak Fransız İnsan Hakları ve Yurttaşlık Bildirgesi yayınlandı. Yayınlanan bu bildirgeyle kısa sürede dünyada hak, eşitlik, adalet, özgürlük düşüncelerinin yayılmasını sağladı. Fransız İhtilali ile her milletin kendi bağımsız devletini kurma hakkına sahip olduğunun vurgulanması, milliyetçilik fikrinin yayılmasına ve imparatorlukların dağılma sürecine girmesine yol açtı. Osmanlı Devleti'ni çökertmek isteyen Avrupa devletlerinin de kışkırtmasıyla Sırplar, Yunanlar, Bulgarlar ve diğer Balkan ulusları ayaklandılar. Osmanlı aydınları ve devlet adamları Fransız İhtilali ile birlikte demokrasi, anayasa, özgürlük kavramlarıyla tanıştılar. Bunun sonucunda Tanzimat ve Islahat Fermanları ilan edildi. Fransız İhtilali bir taraftan Osmanlı Devleti'nin dağılmasına neden olurken diğer taraftan demokratik gelişmelere ortam hazırladı.


https://ikizkare.com/../uploads/23645311783002831228.jpg

Sanayi İnkıl¢bı:

Avrupalı devletler zamanla bilimsel bilgiyi teknolojiye aktarıp buhar gücüyle çalışan dokuma fabrikaları kurdular. Böylece Sanayi İnkıl¢bı doğdu. Küçük üretim atölyelerinin yerini büyük fabrikalar, insan gücünün yerini makine gücü aldı. Makineler sayesinde üretim hızla arttı. Artan üretimle birlikte ham madde ve pazar ihtiyacı da arttı. Avrupalı devletler ihtiyaç duydukları ham maddeyi henüz sanayileşmemiş ülkelerden karşılayıp ürettikleri ürünleri de aynı ülkelerde pazarladılar. Böylece Sömürgecilik doğdu. Sanayisini yeni tekniklerle güçlendirip çağa uygun h¢le getiremeyen ve Avrupa ile rekabet edemeyen Osmanlı Devleti'nde yerli sanayi gelişemedi. Kapitülasyonlar nedeniyle Osmanlı pazarlarını Avrupa mallarına karşı koruyamadı. Batılı
devletlerden borç almak zorunda kaldı. Verimli kullanılamayan bu borçlar ve borçların faizleri ödenemeyince 1881'de "Düyûn-ı Umûmiye İdaresi" kuruldu. Osmanlı Devleti'nin gelirlerinin büyük kısmı, yabancıların alacakları nedeniyle bu kuruluşun denetimine verildi.


https://ikizkare.com/../uploads/27803318692120323832.jpg

Osmanlı Devleti'nde Yeniden Yapılanma:

Tanzimat Fermanı:

Osmanlı devlet adamları da azınlık isyanlarını önleyebilmek için çeşitli çalışmalar yaptılar. Padişah iradesiyle yayınlanan Tanzimat Fermanı (1839) ile azınlıkların zaten var olan hakları yasal güvence altına alındı. Bu yolla azınlıkların devlete olan bağlılığını artırmak ve devleti dağılmaktan kurtarmak istediler. Ancak bağımsızlık hayaline kapılan azınlıklar, atılan bu adımlara rağmen isyan etmekten vazgeçmediler.

Islahat Fermanı:

Azınlık isyanlarının önüne geçemeyen Osmanlı Devleti 1856'da Avrupalı devletlerin de baskısıyla Islahat Fermanı adıyla yeni bir ferman yayınlandı. Bu fermanla azınlıkların hakları Müslümanlarla eşit h¢le getirildi. Buna rağmen azınlık isyanları önlenemedi.

I. Meşrutiyetin İlanı:

Tanzimat Dönemi'nde ve sonrasında yapılan yenilikleri yeterli görmeyen bazı Osmanlı aydınları, Genç Osmanlılar (Jön Türkler) adıyla örgütlendi. Bu aydınlar, Osmanlı Devleti'nde meşrutiyet yönetimine geçilmesi halinde ülkedeki karışıklıkların ve isyanların sona ereceğine inanıyorlardı. Genç Osmanlılar kendileriyle aynı fikri paylaşmayan Padişah Abdülaziz'i tahttan indirdiler ve V. Murat'ı tahta çıkardılar. Ancak daha sonra Genç Osmanlılar ile anlaşan ve 1876'da tahta çıkan Padişah II. Abdülhamit tarafından Osmanlı Devleti'nin ilk anayasası Kanun-i Esasi ilan edildi. Anayasaya göre Mebusan Meclisi açılarak halk kısmi olarak yönetime katıldı.

II. Meşrutiyet'in İlanı:

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nın başlaması ve meclis ile Hükûmet arasındaki ilişkilerin bozulması üzerine padişah, meclisi kapattı. Anayasayı yürürlükten kaldırdı ve meşrutiyet yönetimine son verdi. II. Abdülhamit, 1908 yılına kadar devleti mutlakiyetle yönetti. İttihat ve Terakki Cemiyeti'nin meşrutiyeti yeniden getirmek için yürüttüğü mücadele sonucunda II. Abdülhamit, 23 Temmuz 1908'de meşrutiyeti yeniden ilan etti. Böylece II. Meşrutiyet Dönemi başladı. Anayasada önemli değişiklikler yapıldı, padişahın yetkileri sınırlandırıldı ve meclisin yetkileri artırıldı. Ayrıca ilk kez siyasi partilerin kurulması sağlandı.


https://ikizkare.com/../uploads/25173303502339320353.jpg

Osmanlı Devleti'nin Son Dönemlerinde Siyasi ve Sosyal Hayatı Etkileyen Başlıca Fikir Akımları

Osmanlıcılık:

Osmanlı sınırlarında yaşayan herkesi dini, dili, ırkı ne olursa olsun Osmanlı
sayan, yani herkesi eşit kabul eden düşünce akımıdır. Bu düşüce akımının etkisiyle Tanzimat ve Islahat Fermanları ile
I. ve II. Meşrutiyet ilan edilmiştir. Milliyetçi isyanların devam etmesine bağlı olarak Osmanlıcılık akımı da etkinliğini yitirmiştir.

İslamcılık (Ümmetçilik):

Devletin parçalanmasını engellemek için Müslüman milletler Osmanlı halifesinin liderliğinde tek bir çatı altında birleşmelidir görüşünü savunan düşünce akımıdır. Özellikle II. Abdülhamit zamanında uygulanmaya çalışılmıştır. Osmanlı padişahı aynı zamanda Müslümanların halifesi olduğu için kurulacak İslami birlik, Osmanlı Devleti'nin öncülüğünde olacak ve devleti eski güçlü ve saygın h¢line kavuşturacaktır. Özellikle Birinci Dünya Savaşı'nda Sultan V. Mehmet Reşat'ın halife unvanıyla yayımladığı cihat fetvası Müslüman dünyada karşılık bulamamış, bu fikir akımının çözüm olamayacağını
ortaya koyarak etkinliğini yitirmesine neden olmuştur.

Batıcılık:

XVIII. yüzyıldan itibaren Batıdaki yenilikleri Osmanlı Devleti'ne aktararak geriye gidişi durdurmak anlayışı ile başlamıştır. Asker® alanda başlayıp giderek devletin tüm kurumlarına yayılmıştır. Bilimsel, ekonomik ve toplumsal yenilikler ve batılılaşma doğrultusunda açılan yeni kurumlar batıcılık fikri sonucudur. Batıcılık akımı Kurtuluş Savaşı sonrasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde de etkisini göstermiş, Batıcıların bazı düşünceleri ulusal değerler gözetilerek yapılan inkılaplarla hayata geçirilmiştir.

Türkçülük ( Turancılık):

Bütün Türkleri tek bir devlet ve bayrak altında toplamak isteyen düşünce akımıdır. Bu düşünce akımının önemli temsilcileri Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Mehmet Emin Yurdakul'dur. Türkçülük akımının öncülerine göre devlet; dili, dini, soyu ve ülküsü bir olan topluma dayanarak ayakta durabilirdi.

Ataman Bey 2021-09-08 09:51:24 anında paylaştı.

Yorumlar İçin Giriş Yap & Üye Ol