Sabiha Gökçen
Melis Akyürek paylaştı.


Sabiha da Atatürk'ün alıp okutacağı, büyüteceği çocuklardan biriydi. Soyadı yasası çıktığında ona "Gökçen" soyadını veren de o olacaktı. Sabiha Gökçen: Türkiye'nin ilk kadın pilotu, ilk kadın askeri!...

Sabiha'nın annesi de, babası da ölmüştü. Kimi zaman ağabeyinin, kimi zaman ablasının yanında kalıyor, ama onlara yük olduğu düşüncesiyle kıvranıyordu. Ah bir yatılı okula kapağı atabilse! Ama nasıl? Ablasına, ağabeyine, onları kırarım korkusuyla bu isteğini açamıyordu. Kendisi de yol yordam bilmiyordu ki? Olsa olsa onu Gazi Paşa kurtarabilirdi!... Ve 10 yıllık yaşamında ilk kez talih kendisine gülecekti:
1925 yılının o ilk baharında Gazi Mustafa Kemal Paşa, Bursa'daydı ve şu işe bakın ki kaldıkları evin hemen yanı başındaki köşkte konaklayacaktı !... Ah ona bir ulaşabilse, derdini anlatabilse!...

Kendisi anlatsın bize Gazi Paşa'yı ilk kez nasıl gördüğünü, onun "manev® evladı" olmak yolunda ilk adımını nasıl attığını:
"İşte yine bahçede dolaşıyor, çiçekleri seviyor, onları kokluyor, onlarla konuşuyor...Çiçek seven, doğayı seven insanlar çok ince ruhlu olurlarmış... Kuşku yok ki Gazi Paşa da ince ruhlu, soylu bir insan. O halde niçin ağabeyimin beni köşke götürmesini bekleyelim?

Bundan daha iyi fırsat olur mu? Bizim evle Gazi Paşa'nın konakladığı köşk arasında küçücük bir tabii çitten başka bir şey yoktu.. Bütün mesele cesaretimi toplayarak o çiti aşabilmekti. Bunu yapmalıydım... Çocukken de cesur bir kızdım. Öyle olur olmaz şeylerden korkmaz, öyle olur olmaz şeylerden kaçmazdım. Göz açıp kapayıncaya kadar merdivenlerden inip dışarıya çıkarak çiti aşıverdim. Bunu yaparken yüreğimin yerinden fırlayacakmışcasına çarptığını hissediyorum... Ama artık olan olmuş, ok yaydan fırlamıştı. Dönüşü yoktu bu yolun. Birden etrafımı üç muhafız çeviriverdi. Daha fazla ileri gitmeme engel oldular...."

Ne ki Sabiha vazgeçecek bir çocuk değildi. Muhafızlara direnecek, Gazi Paşa'yı görmek için ısrar edecekti:
"-İki yıldır yolunu gözlüyorum Gazi Paşa'nın... Şimdi elini öpeceğim, başka zaman istemem... Geri dönmeyeceğim..."
Muhafızlarla aralarındaki bu konuşma sürerken Sabiha'nın sesi de perde perde yükseliyordu.
"-...Geri dönmeyeceğim!""Bunu söylerken gözlerim Gazi Paşa'yı aramıştı. Dediğim gibi o da bize bakıyordu.
Savaş kartalının yüzü bir peygamber yüzü kadar yumuşak ve cana yakındı. Eliyle muhafızlarına beni bırakmalarını işaret etti. İşte önümdeki setler, engeller yıkılmıştı nihayet... Şimdi ne yapacaktım? Dizlerimin bağı çözülüyordu... Heyecandan bütün vücudumun titrediğini hissediyordum. Gazi Paşa beni bekliyordu çiçeklerin arasında. Durumu hissetmiş olacak ki, yumuşacık, kadife gibi, son derece içtenlikli bir sesle:
'Gel bakalım çocuğum! Diye seslendi. 'Madem beni görmek istiyordun, niçin orada duruyorsun?" (1)

Dünyanın ilk kadın savaş pilotunun öyküsü o gün işte böyle başlayacaktı.
Gazi, tüm yaşamı boyunca kimsesiz, çaresiz çocuklara kol kanat germiş bir insan:
"Yolda 12 yaşında Ömer adlı bir öksüz çocuk gördüm. Bunu yanıma aldım. Bu görülünce daha 3 tane daha böyle anası babası ölmüş yetimler getirdiler; onlara da para vermekte iktifa ettim."
Bu satırlar onun hatıra defterinden. Daha 16 Kasım 1916'da Bitlis'e giderken yazmış. Aralık 1916'da yine defterine düştüğü nottan bu kere İhsan adında bir çocuğu da koruması altına aldığını anlıyoruz. (2)

Atatürk, Cumhurbaşkanı olduktan sonra daha birçok çocuğu okutacak, bunlardan kimileri Çankaya Köşkü'nün konukları da olacak. Çocukları korumasına almak, manevi evlatları olarak görmek, yetiştirmek bir "tutku"ydu onda. (3)

-Çetin Yetkin-Bende Bir İnsanım (2004)
Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.

1-S.GÖKÇEN: s.16-17,20-21.
2-Ş.TURAN: s.625-626.
3- A.y.,s.626.SABİHA GÖKÇEN ve ATATÜRK

Melis Akyürek 2021-02-03 09:14:33 anında paylaştı.

Yorumlar İçin Giriş Yap & Üye Ol