Düşündüğünüz dilde ibadet Kur'an'ın emridir...
Kur'an'a göre Müslüman olan bir insanın düşündüğü dilde ibadet yapması farzdır. Çünkü benden anlamam, anladığım şey üzerinde derin derin düşünmem isteniyor. Ben anladığım şey üzerinde düşünebilirim.
İslam evrensel bir dindir, Arap dini değildir, İslam bütün insanlığa hitap eder...
İnsan bir yabancı dili öğrenirken onu kendi dilinde anlar. Yabancı dil öğrenmesi demek aslında kendi dilinde onu anlaması demektir. Yani insan sürekli zihninde yabancı dil sözlerini çevirir durur. Düşüncesini ifade etmeye yarayan kavramlar daha önceden ana diliyle zihninde oluştuğu için yabancı dille düşünemez. Yabancı dille düşünebilmesi için iki dilli (bilingual) olması gerekir. Düşündüğünüz dil Türkçe, Fransızca vs. ise Arapçayı çok iyi öğrenseniz de Arapça düşünemezsiniz, Arapça sözleri çevirirken zihniniz onları düşündüğünüz dile çevirir. Namaz kılarken örneğin Arapça biliyorsanız okuduğunuz sure ve dualar zihninizde Türkçeye çevrilir. Yani siz zaten namazı Türkçe de kılmış olursunuz. Ağzınızdan dökülen sözler Arapça, ama anlam Türkçe olur. İşte bu durumu bir dâhi olan Ebu Hanife daha o dönemde kavramış...
Bu konuları bilgisiz insanlara anlatmak elbette zor, hattâ imkansız...
Fransız bir Müslüman ezanı, Kuran ayetlerini Fransızca okusa, üzerinde derin derin düşünse fena mı? Tam Tanrının istediği de bu işte... Bunu anlamadığımız için belâları yağdırıyor üstümüze...
Tanrı için Arapçanın, İbranicenin, Fransızcanın, şu dilin bu dilin ne önemi var? O da onun, o da onun... Ama Türkçenin bizim için önemi var... O bizim dilimiz ve onu sonsuzluğa taşımamız boynumuza borç... Bu nedenle ben, neden başka bir ulusun dilini ibadetimde duyayım. Benim dilim yok mu? Tanrı bana dil vermemiş mi? Öz dilimizde ezan ve namaz yasağı kaldırılsın. Kendi vatanımızda kendi dilimizde özgür ibadet etmek istiyoruz.
Ataman Bey 2023-08-19 20:25:22 anında paylaştı.