SİBİRYA'NIN KUZEYİNDE NENET TÜRKLERİ TÜRK BALASININ ELİNDE KURT YAVRUSU
Aykut Hoca paylaştı.



Çekik gözleri ve soğuktan kıpkırmızı olmuş tombul yanaklarıyla kürkten yapılmış kalın kabanının içinde gülen kız çocuğu bir nenetmiş. nenetler; rusya'nın en kuzeyinde kendi hallerinde ren geyiği yetiştirerek göçebe yaşayan halk.
çoluk çocuk çiğ et yiyorlar ve eski türkler gibi çadırlarda yaşıyorlar. hristiyan değiller ama müslüman da değiller, tamamen kendilerine özgü bir yaşam tarzları var. dondurucu soğuklar onları hasta etmiyor, geyiklerine bakmak için kilometrelerce yol yürüyorlar ve hayatları böyle geçiyor.
peki okul çağına gelen çocuklar da anne-babaları gibi tamamen kopuk mu yaşıyor hayatı?
bugün tesadüfen izlediğim nenetlerin hayatından daha çok şaşırdığım şey çocukların okul hayatıydı. şöyle ki ıssız yerlere çadır kuran nenetler kendilerine yaklaşan helikoptere tanıdıklar çünkü okul zamanı geldiği için helikopter ve içinde bir öğretmen çocukları yatılı olarak götürecek. kendilerine has kıyafetlerden modern kıyafetlerini giyip çadırlarından çıkan onlarca çocuk anne-babalarıyla vedalaşıp dört saat süren bir helikopter yolculuğu sonrası kasabanın yatılı okuluna geliyor ve hayatlarında ilk kez beton bir binaya giriyor bu tatlı yumurcaklar.
kızlar ve erkeklerin saçları taranıyor, yemekhanede ilk kez kalabalık bir şekilde yemeklerini yiyorlar ve küçücük yürekleri anneden ayrılığa dayanamayan bazı çocuklar öğretmenlerinin omuzunda ağlıyor ve gün kararmadan yataklarına giriyor bu mini mini birler.
ertesi gün ise okulun ilk günü ve küçük nenetler sınıflarındaki sıralarına oturup çekik gözleriyle meraklı bir şekilde öğretmenlerini dinliyor.
çocuğunu helikoptere bindirirken bir baba şöyle diyor " burukluk var dokuz ay ayrı kalacağımız için ancak kış tatillerinde görüşebileceğiz"
altıncı sınıfta okuyan bir nenet ise üniversiteye gidip pilot olmak istiyor görüntüde.
ağzım açık olarak izledim desem yeridir; burayı düşündüm bizim cennet vatanımızı. okul çağına gidecek olan çocukları helikopterle torosların yaylalarından alıp güvenli bir yatılı okula götürecek bir eğitim sistemi olduğunu hayal etmeye çalıştım ama olmadı düşünemedim bile öyle birşeyi.
bir tarafta bize göre ilkel yaşamı tercih edip çadırında geyik postundan yapılmış giysisi içinde kilometrelerce uzakta olan küçük çocuğunun emin ellerde olduğunu bilen huzurlu bir nenet anne, diğer tarafta lüks dairesinden beş dakika uzaklıktaki okula çocuğunu her sabah endişe içinde, tembihleyerek gönderen, huzursuz modern bir anne. bilemedim hangisi rahat yaşıyor gerçekte.

sibirya yerli halklarından nenetler arktik dairede günümüz rusya federasyonunun en kuzeyinde yamal yarımadası'nda yaşarlar. yamal yarımadası, kuzey batı sibirya, yamalo-nenets özerk okruğunda olup kabaca 700 km uzunluğundadır. yamal batıda kara denizinin yılın çoğunluğu buz tutan baydaratskaya körfezi, doğuda sığ ob körfezi suları ile sınırlanmıştır.

nenet dilinde, "yamal" "dünyanın sonu" anlamına gelir. nenet ise adam demek. kökü nenay ise doğru, gerçek, hakiki demek. okrug günümüz rusya'sında idari bölgelere verilen isim.

yamal yarımadası

nenet halkı, fin-ugor kavimlerinin kolu olan samoyedler'den (samiler) gelir. nenetler ural dil ailesini oluşturan iki dilden biri olan samoyed diline ait nenetçe konuşurlar. yeryüzünde iki büyük nenet grubu var: tundra nenetleri ve orman nenetleri. nenetlerin turan kökenli oldukları, daha önce altaylarda yaşadıkları, m.ö. 3000'lerde fin-ural dillerini konuşan gruplardan ayrılıp m.ö. 200'lerde türkçe ve altay dillerini konuşan halklarla karışıp kuzeye göç ettikleri sanılmaktadır.

2002 yılı nüfus sayımına göre rusya federasyonu'nda 41,302 nenet yaşamaktadır. koloniyal işgallerine, devrim, iç savaş, zorla kollektifleştirme süreçlerine, en önemlisi stalin'in katliamına uğradılar. stalin rejiminde nenetler zorla tugaylara bölünerek kolhoz denilen kollektif çiftliklerde ve köylerde yaşamaya mecbur tutuldular. her tugay ren geyiği etlerini vergi olarak ödemek zorunda bırakıldı. çocuklar ailelerinden koparılarak devlet yatılı okullarına gönderildi ve ana dillerini konuşmaları yasaklandı. komünizmin çökmesiyle gençler şehirlere yerleşmeye başladı. bu olgu günümüzde de sürmektedir. tundra hayatından çok farklı olarak şehirlerde buldukları ise alkolizm, işsizlik ve zihinsel sağlık sorunları. sovyet döneminde yerleşik olmaya zorlanan nenetler daha modern yollarla çiftliklerde ren geyiği yetiştirmeye mecbur bırakıldılar. ancak bunda başarı sağlanamadı. ren geyikçiliğinin ancak doğal yollarla yollarla yapılabileceği anlaşıldı.

hala göçer hayatlarını sürdürerek eksi 50`lere varan soğuklarda çum adını verdikleri çadırlarda yaşayan nenetler ise huzur içindeki yaşamlarını rengeyiklerini otlatarak ve avlanarak geçiriyorlar. çumlar uzun ahşap çubuk iskeletler üzerine ren geyiği derisi örtülerek kuruluyor. çadır ortasında ısınmak, dumanıyla sivri sinekleri kovmak ve yemek pişirmek için ocak bulunuyor. böylece içerde ısı 25 dereceye kadar çıkıyor, ancak sabaha kadar sıfırın altına düşüyor. çadır üzerindeki delik baca vazifesini görüyor. ren geyiklerini etleri için satan nenetler, hayvanların boynuzlarını da çoğunlukla çin'e afrodizyak olarak ihraç ediyorlar. ren geyikleri onların evi, besin kaynağı, ısı ve ulaşım aracı. "ren geyiği ekmeğimizdir" eski bir nenet deyişi. nenetlerin giysileri ren geyiği derisinden. her nenetin kutsal bir ren geyiği olur. ona eyer vurmaz, kesmez ta ki yürüyemeyecek hale gelinceye kadar. ren geyiği etini daha çok çiğ, bazan haşlanmış olarak yerler. kesilen ren geyiğinin vitamin açısından zengin olan kanını eti kaynatırken et suyu olarak kullanırlar. eti donmuş olarak muhafaza ederler. islamiyette olduğu gibi nenetlerde de kurban adeti var. ren geyiği tanrıya kurban edilir ve eti paylaşılarak yenir. ayrıca beyaz somon ve muksun dedikleri beyaz etli gümüş renkli bir balık da diğer besin kaynakları. yaz aylarında da dağ yaban mersini toplarlar.

nenetler her yıl aynı tarihlerde güneye kış kampı'na gitmek üzere yola koyulurlar. yazın ise donmuş ob nehrini geçip kızaklarla kuzeye kara deniz kıyısındaki tundralara giderken hayvanlarını otlatmak için 1100 kilometre yol alırlar.

nenetler toprağa ve doğal kaynaklara saygı duyan şamanist ve animist bir inanç sistemine sahipler. nenet şamanlarına tadibya denir. klan temelli bir sosyal yapılanmaları var. gelin adayları için türkiye'dekine benzer bir başlık parası uygulaması var. gelinlerin bedelleri ren geyiği cinsinden hesaplanır.

dünyanın bilinen doğalgaz rezervlerinin dörtte biri yamal yarımadası'nda bulunuyor. bu yüzden bölge büyük önem taşımakta.rus gazprom web sayfası yamal yarımadasını rusya'nın stratejik petrol ve gaz yataklarının olduğu bir bölge olarak tanımlamaktadır. yani rusların gözünde, nenetlere bin yıldan fazla süredir atalarından miras kalmış olan yurtları sadece petrol ve gaz ifade ediyor. nenetler atık göçleri sırasında tundralar yerine boru hatları, sondaj kuleleri, asfalt yollarla karşılaşıyorlar. dünyanın en kuzeyindeki demiryolu 523 km mil uzunluğunda obskaya-bovanenkovo demiryolu hattı 2011 başlarında açıldı. bütün bunlar gazprom'un 1990'larda başlattığı yamal megaprojesine dahil olup nenetlerin hayat kaynağı olan ren geyiği meralarını gittikçe yok etmekte, göçlerini engellemekte. nenetlerin göç edememesi onların yok olması anlamına gelecek. global ısınma tundralarda karbon dioksit, metan ’“ sera gazlarının atmosfere yayılmasına sebep olmakta. ren geyikleri erimiş tundralarda yürüme güçlüğü çekmekteler. erime nenetlerin balık kaynaklarını da olumsuz etkilemekte. milyarla ton gazın boşaltılmasının dünya iklim sisteminin dengesini bozacağından korkuluyor.

Aykut Hoca 2020-09-02 11:49:49 anında paylaştı.

Yorumlar İçin Giriş Yap & Üye Ol