KEMAL PAŞANIN FENERİ
Aykut Hoca paylaştı.

Bandırma Vapurunun uç kısmında uyku tutmayan bir sakini ellerini korkuluklara dayamış, kapkara gecede yakamozlanan dalgaları seyrediyordu.

Sarı saçları dalgalanıyordu esen yelde.

-Ben bu memleketin her mevsimini severim Tevfik ama baharı ayrı bir severim.

Birinci kamarot Hacı Tevfik, en önemli yolcularının yanından bir saniye bile ayrılmıyor, bir şey isterse hemen gidip getirebilmek için adeta gözünün içine bakıyordu.

-Haklısınız Paşa Hazretleri. Vatanımızın baharı ayrı bir güzel olur’¦

İçi yanıyordu Paşanın.

İstanbul'da şahit oldukları onu derinden yaralamıştı.

Kutlu Nebi müjdesine mazhar olarak fethedilen İstanbul, düşman çizmeleri altında eziliyordu.

Sorgusuz sualsiz infazlar, sebepsiz tutuklamalar, vatanseverlere yapılan insanlık dışı işkenceler birer İstanbul rutini olup çıkmıştı.

Bu yetmezmiş gibi daha dün Türk'ün en nadide mücevheri İzmir de işgal edilmişti.

Nefes alamıyordu Paşa ciğerlerinin sızısından.

İzmir'in Yunanlıların eline geçmesini kabul edemiyordu.

Samsun yoluna çıkmadan evvel vedalaşmak için Sadarete uğramıştı. İzmir konusunu görüşmek üzere çağırılan Heyet-i Vükela'dan arkadaşları onu görünce "Ne yapalım ?" diye sordular.

-Yiğitlik yapın diye cevap verdi Paşa’¦

Yapamadılar.

Yapamadıkları gibi oradaki kuvvetlerimize "Mukavemet göstermeyin" emri verdiler.

Sert esiyordu Karadeniz rüzgarı.

Paşa birden sancak tarafından gelen parlak bir ışık gördü.

-Bu nedir Tevfik ?

-Şile Feneri Paşam. Sultan Aziz zamanından beri geceleri Karadeniz'in karanlık sularında bizim yol göstericimizdir.

"Ben de Şile Feneri gibi olmak için çıktım yola" diye geçirdi içinden Mustafa Kemal Paşa. "Milletime yol göstermeli, onları tehlikelerden korumalıyım. "

-İyi geceler Paşam

-Ooo sen misin Refet, gel’¦Seni de mi uyku tutmadı ?

-Kimi uyku tutuyor ki Paşam’¦ Üzerimizdeki bu ağır yükün mesuliyeti kimin gözlerini kırptırıyor ki !

Bu sırada güverte nöbeti tutan neferlerin nöbet değişimi yapılıyordu.

Paşa, görevi biten askere seslendi.

-Asker !

-Emredin Paşam.

-Adın ne senin ?

-Hasan oğlu Hüseyin Paşam.

-Hüseyin nedir bu memleketin hali çocuk ? Düşman sarmış her tarafımızı’¦

-Başımızda sizin gibi komutanlarımız oldukça yenilir Paşam

-Nasıl yenilecek Hüseyin ordu yok, silah yok’¦

-Babam Balkan Savaşlarında şehit oldu Paşam, dedem 93 harbinde. Ben Çanakkale'deydim’¦ Şehadet nasip olmadı’¦ Orada hep duyardık sizin adınızı’¦ Siz yeter ki emredin, bu vatana bir Hüseyin değil bin Hüseyin fedadır Paşam’¦.

Duygulanmıştı Mustafa Kemal Paşa.

Askere "Gidebilirsin" anlamına gelen bir işaret yaptı.

-Duydun mu Refet dedi

-Duydum Paşam.

-Bir Millet vatanı için ölmeyi göze alıyorsa o Milleti kimse esir alamaz.

-Alamaz Paşam’¦

-Biz Samsun'a silah ve cephane değil, ideali ve imanı götürüyoruz Refet.

-Yolunuz yolumuzdur Paşam, emrinizdeyiz.

-Bak’¦Şuradaki ışığı görüyor musun ?

-Evet Paşam.

-Şile Feneridir orası’¦ Yolunu kaybetmişlere yolunu gösterir. Ona bakıp çizerler gemiler rotalarını’¦ İşte biz de onun gibi olacağız Refet’¦Büyük Türk Milletine yol göstereceğiz. Türk'e has turkuaz semalardan ona hiç yakışmayan yabancı bayrakları fırlatıp atacağız.

-Atacağız Allah'ın izniyle Paşam.

Başlarını karanlıktan gelen ayak seslerinin tarafına çevirdiklerinde gemi Kaptanı İsmail Hakkı Bey'i gördüler.

-İyi geceler Paşam.

-İyi geceler Kaptan.

-Bunca yıllık Karadeniz tecrübem, ileride çok sıkı bir fırtınaya
yakalanacağımızı söylüyor Paşam. Zor saatlerimiz olacak.

-Vatanın yakalandığı fırtınadan daha da büyük değildir ya Kaptan’¦ Karadeniz düşmansa, Bandırma da Büyük Türk Milletidir. Dayanacaktır.

-Evelallah dayanırız Paşam.

-Dayanmak zorundayız Kaptan, Milletimiz için, Devletimiz için, çocuklarımız için dayanmak zorundayız.

-Emredersiniz Paşam’¦

***
Kemal Paşa kamarasına çekildiğinde gecenin en karanlık anı yaşanıyordu.

İstemsizce gülümsedi Paşa’¦

İçi umutla doldu.

Çünkü biliyordu ki gecenin en karanlık anı güneşin doğmasına en yakın andır’¦

***
Büyük Türk Milletinin güneşini taşıyan Bandırma saatte 7 mil hızla, dalgalarda bata çıka, Karadeniz'in hırçın sularını yara yara bağımsızlık meşalemizin yakılacağı Samsun'a doğru ilerliyordu’¦

Aykut Hoca 2020-05-21 21:44:11 anında paylaştı.

Yorumlar İçin Giriş Yap & Üye Ol