Arkeolojik kazılarda huş ağacının kabuğunun ısıtılmasıyla elde edilen ve katrana benzeyen çiğnenmiş bir madde bulundu.
Günümüzdeki sakızları andıran maddede bulunan DNA'dan Taş Devri'nde yaşayan bir kadının tüm genetik şifresi çözüldü.
Çamurla kaplandığı için bugüne kadar bozulmadan gelebildiği belirtilen sakızın, o dönemde taş aletleri yapıştırmak için kullanıldığı belirtiliyor.
Diş izleri maddenin yumuşatılmak için ya da diş ağrısı veya başka bir rahatsızlığa iyi geldiğine inanılarak çiğnendiğine işaret ediyor.
Kemik dışında ilk defa bir insana ait tam genoma ulaşıldığı, sakızda bulunan Gen diziliminin bir kadına ait olduğunu belirten uzmanlar kadına "Lola" adını takmışlar.
Uzmanlar; Lola'nın koyu renk saçlı, koyu tenli ve mavi gözlü olduğu belirlendi. Kadının ayrıca Avrupa'da yaşayan avcı toplayıcı bir topluluğa mensup olduğu öğrenildi.
Elde edilen veriler, kadının ayrıca ördek ve fındık yediği, zatürreye yakalandığı, lenf bezlerinin şişmesine neden olan Epstein-Barr virüsü (öpücük hastalığı) taşıdığı ve laktoz hassasiyeti bulunduğuna işaret ediyor.
Aykut Hoca 2020-05-21 21:48:12 anında paylaştı.