Arapların puta taptıkları dönemden 800 sene önce, bir ve tek olan Tanrı’ya inanan Türk Hun Hükümdarları şu duayı okurlardı:
“Ulu Tanrı!
Her şeyi yaratan Tanrı!
Yenilmez, yıkılmaz, ölmez, bitmez, yitmez, yok olmaz Tanrı!
Suyu donduran, buzu eriten, buzdan su yürüten, sudan ırmak coşturan, ırmaktan göl dolduran, gölde balık gezdiren Tanrı!
Kuru derelere pınar koşturan, ota ağaca can yürüten, ottan ağaçtan çiçek çıkartan, çiçeklerden oğul veren, arıya bal yaptıran Tanrı!
Günümüzü aydınlatan, gecemizi yıldızlarla süsleyen Tanrı!
Bize yeni bir yıl veren Tanrı!
Bu yıl bize bol ver, bolluk ver!
Otumuz otlağımız bol ver!
Kulunlarımız kuzularımız bol ver!
Yapağımız yünümüz, yağımız sütümüz, peynirimiz, kımızımız bol ver!
Yağmurumuz suyumuz bol ver!
Avlağımız avımız bol ver!
Urısı, kızı oğulumuz bol ver!
Anamızı balamızı, oğulumuzu kızımızı, gencimizi yaşlımızı, bu Kara Yer üzerinde hepimizi kara çorlardan sakla, isizlikten bizi esirge Yüce Tanrı!
Yayımız yaman, okumuz şaşmaz, kılıcımız keskin kıl!
Yağının başını munsuz, bileklerimizi güçsüz, yüreklerimizi umutsuz koma!
Bahar geçsin yaz gelsin, yaz geçip güz gelsin, güz buduna yeğni gelsin!
Kuzumuz, kulunumuz, oğulumuz çok olsun.
TÜRK çoğalsın Acun üze bey olsun!
Aç, çıplak kalmasın, acun düzen dirlik bulsun!
Yer ve gök ülüşü için, atalarımız tini için sunduğumuz iduklarımızı una!
Yüce Tanrı!
TÜRK Budun ilsiz kılma, TÜRK Budun başsız kılma, TÜRK Budun töresiz kılma, Hun Budun yüzün yere vurma, TÜRK Budun tutsak kılma, hatun olacak kızlarımızı kun, bey olacak oğullarımızı kul kılma!
TÜRK budunu koru!”
Han 2020-03-01 15:11:34 anında paylaştı.