Sahada Köpek Var
Kerem Yiğit Taha paylaştı.

 

Bizim evde o kadar çok köpek var ki annem Bari hayvan barınağı açalım diyor

Bizim evde herkes futbol hastası ve tuttuğumuz takımın masko tu da Kuçu Köpek O yüzden fincanlarımız şapkalarımız ve tişörtlerimizin üzerinde hep onun resmi var Erkek kardeşim Metin maskotumuzu çok sever Ne zamandır kendine ait bir ev hayvanı istiyordu En çok istediği de gerçek canlı bir Kuçu Köpekti

Ama annem Ev çok küçük diyordu Yeterince tüylü olan ağabeylerim Rıdvan Tanju ve Rıza evi dolduruyorlardı zaten

Annemle babam Büyük hayvan olması şart mı küçük hayvanlar da tatlı olur diye Metin’i kandırmaya çalıştılar ve ona küçük hızlı mı hızlı bir ev hayvanı aldılar

Kardeşim Metin yeni arkadaşının akvaryumun içinde döne döne yüzmesini seyrederken Tanju, ona istersen Golcü Balık diyebilirsin dedi Rıza lolipop çubuklarından bir kale yaptı Rıdvan’da bir pinpon topunu delip akvaryumun içine koydu Metin saatlerce Golcü Balık’ın topu itekleye itekleye dolaşmasını  seyretti bir yandan da şut hadi şut Golcü Balık diye fısıldıyordu Metin’in balığı iyi bir futbolcuydu ama yumuşacık ve şirin değildi çok geçmeden Köpek yavrusu alalım n’ olur köpek yavrusu alalım diye yalvarmalar tekrar başladı ,

O sırada komşumuz yaşlı Mesut amcanın (Metin ona Maskot amca der) bahçe çitinin üzerinden annemle konuştuğumu duydum

Bir köpek almayı düşünüyordum diyordu Bana günlük işlerime yardım eder

Annem başıyla onayladı köpekler her şeyi yapabilirlermiş diye duydum Hatta çamaşır makinesini bile doldurabilirmiş                

Ama benim daha iyi bir fikrim vardı Mesela köpek Mesut amcayla otursa ama biz de onu ara sıra bizim eve ödünç alsak olmaz mıydı? O zaman Mesut amca başkanı Metin de teknik direktör olurdu Hatta köpek deplasman maçlarında bizim eve bile gelebilirdi Yani kiralık futbolcular gibi o da kiralık köpek olurdu Bir köpek yavrusu bana ve Metin’e futbol antrenmanlarımızda yardımcı olabilirdi Takımım yakında sezonun en önemli maçına çıkacaktı ve benim de her tür yardıma ihtiyacım vardı Nerede bilirdi? Meğer bu şahane plana kendi kaleme gol atıyormuşum

                Yeni transferimizin taraftarla tanışma günü geldi Mesut amca hayvan barınağından yanından gerçek canlı bir Kuçu Köpek’le döndü

                Hayvan Mesut amcamın akülü tekerlekli sandalyesinin sepetine tünemiş oturuyordu Metin uçarcasına koşarak Mesut amcayı sokakta karşıladı ve köpek yavrusunu kucağına aldı

                 “Yavaş yavaş” dedi Mesut amca

                “Ona biraz zaman ver Hele seni bir tanısın kokunu öğrensin”

                Ama ben kokmuyorum ki dedi Metin Gücenmişti

Hayır kokmuyorsun tabii Ama herkesin kendine has özel bir kokusu vardır Tıpkı parmak izi gibi Metin kuşkulu kuşkulu parmaklarını kokladı

                Köpeklerin özel güçleri vardır dedi Rıdvan

                Yani uçuyor mu duvarlara mı tırmanıyor diye sordu Metin 

                “ Yok canım dedi” Tanju Ama bizim duyamadığımız sesleri duyarlar ve her insanın kokusunu hatırlarlar

                “Demek ki Kuçu Köpek seni her zaman hatırlayacak” dedi Mesut amca Sen onun özel arkadaşısın O da bunu biliyor ve ne zaman bir derdi olsa koşup sana gelecek

                Metin’in gözleri ışıldadı “Özel arkadaş” dedi köpek yavrusunu okşayarak Kuçu kuyruğunu salladı Sanki sırıtıyordu Bu özel arkadaşlığın ne kadar çabuk sınanacağını henüz hiçbirimiz bilmiyorduk               

                Mesut amca şimdi çay içip annemin çikolatalı kekinden yemekle meşguldü Kuçu Köpek Metin’in kollarında kıvrılıp büküldü Sonra kendini kurtarıp tepsinin üzerine atladı ve bütün keki bir çırpıda mideye indirdi Metin’in suratı asıldı Kuçu kuyruğunu salladı Sanki “Daha var mı” diyordu

                “Yaramaz Köpek” dedi Mesut amca parmağını sallayarak

                Kuçu başını eğdi Bu haliyle tıpkı Metin’in yaramazlık yaptığı zaman göründüğü gibi görünüyordu

                Metin ona acıdı “Odamda oynayalım mı?”diye sordu

                Şimdi yandık işte

                Biraz sonra üst kattan havlama sesleri geldi Yukarı koştum ve “Yaramaz köpek” diye duydum

                Gözlerime inanamadım Metin’in gözü gibi baktığı Kaleci Rüştü posterleri yırtılmış ve çiğnenmiş halde yerlere saçılmıştı (Metin Kaleci Rüştü’nün hayranıdır) Kuçu Köpek odanın içindeydi sağa sola zıplayıp duruyordu. En sevdiği oyuncak ayımın başı ağzındaydı Ayının içini dolduran pamuklar kar gibi etrafa saçıldı. Metin’in dudağı titredi Ağlamaklı bir sesle “Bırak bırak onu Kuçu” diyerek sertçe parmağını salladı.

                Ama Kuçu bu yeni bir oyun sandı Yumuşak pamukların içinde hoplayıp zıpladı Sonra Metin’in parmağını doğru sıçradı sanki Metin’in parmağı bir çomakmış da onu yakalamak istiyormuş gibi

                Hadi onu bahçeye çıkarıp futbol öğretelim dedim Büyük maçımdan önce ne kadar antrenman yapsam kardır diye düşünüyordum

                Kuçu dışarı fırladı Daireler çizerek çılgın gibi koşturuyor Metin’in pas versin diye çırpınmalarına aldırış etmiyordu Sonra bir köşeye çömeldi ardından yine kuyruğunu kovalamaya başladı

                Metin “Hadi şut Kuçu şut” diye kalede yırtınıyordu ama Kuçu çömelip kendi etrafında dönmeye devam ediyordu Tıpkı “vınn” diye dönüp duran otel kapıları gibi

                “Haydi hazır ol” diye bağırarak topa vurdum Metin altı pasta topa uçtu Hooop! Mükemmel bir kurtarış ben şahane kurtarış! Diye haykırmasını bekledim ama onun yerine büyük bir sessizlik oldu ardından korkunç bir viyaklama

                Daha görmeden kokusunu aldım: Metin’in üstü başı köpek kakası olmuştu

                “Ooooo Metin Güzelim kaleci forman berbat olmuştu

                Formasını çıkardı Bir yandan da söyleniyordu: “Kokuyor pis kaka öğğ!”

Annem formayı çamaşır makinesinin içine tıkıp “Birazdan eskisinden daha temiz olur” dedi Sonra da ekledi: “Köpek yavruları böyledir işte Tıpkı bebekler gibi Onlar da…”

                “Kokuyor pis açgözlü kaka köpek” diye homurdandı Metin

                 Sanki Kuçu Köpek bile kardeşimin keyfinin kaçtığını anlaşılmıştı Koşup özür dilemek istedi Ağzında tuttuğu patlak topu ona hediye etmek istiyordu

                Bu sefer Metin köpeğin yüzündeki mahzun ifadeye aldırmadı çekmeceye koşup annem’in hakem takımını çıkardı Annemin düdüğünü öttürüp yine annemin kırmızı kartını gösterdi ve bağırdı “Maçtan atıldım”

                Ama Kuçu hakemle tartışan futbolculardandı Metin’in onun özel arkadaşı olduğunu iyice inanmış olduğundan sahayı terk etmeyen hiç niyeti yoktu Sevgisini göstermek için sıçrayıp Metin’in yüzünü gözünü bir güzel yaladı Sonra da Metin’in kucağına çişini yayıp orada küçük bir göl oluşturdu Metin’in çığlığı basınca bu sefer onu burnundan ısırdı! Hafifçe ısırmıştı tabii ama olan oldu işte Metin bir daha köpek görmek istemiyordu artık onun gözünde bütün köpekler birer canavardı! Kardeşim Metin tanıdığım en cesur insandır Aynı zamanda en iyi kalecidir de çünkü hiçbir şeyden korkmaz Ama Kuçu Köpek’in ziyaretinden sonra “korku” tıpkı bir gizli ajan gibi evimize sızmış bulunuyordu Ertesi gün Metin sokağa çıktığında dikkatle bir sağa bir sola baktı Taksiyi bakarken duvarın üzerinde kıpırdandı durdu(Metin özel bir okula gidiyor çünkü Down sendromlu annem her zaman “Senin okulun da özel” diyor ama nedense ben okula taksi ile gidiyorum)

                Sonra yavaş yavaş rahatladı ve aşağı sarkıttığı bacaklarını sallayarak takımımızın marşını söylemeye başladı “Şampiyonsun seeeeeen...”

                Aniden köşeden bir köpek çıktı Metin kaskatı kesildi Pembe kazak giydirilmiş süslü bir fino minik adımlarla koşarak kaldırımdan bize doğru geliyordu Küçücük pembe burnu havaya kalktı Gören onu dünyanın en zengin ve asil köpeği zannederdi

                Ben güldüm ama Metin şarkı söylemeyi kesti ve hemen bacaklarını yukarı duvarın üzerine çekti

                Köpek yaklaştı Durdu Kokladı “Ben KOKMUYORUM” dedi Metin Yüzünde küskün bir ifade vardı

                “Kırmızı kart Maçtan atıldım Kaka köpek”

                  Kabarık saçlı kabarık tüylü pembe giysiler içinde bir hanım görüldü O da havayı kokladı ve “Benim Leydi ’m çok tatlı bir köpekçiktir” dedi

                Fino havladı ve Metin’in ayakkabı uçlarını ısırdı

                “Gel buraya bir tanem”  diye seslendi kadın İkisi beraber sarsak adımlarla oradan uzaklaştılar

                Metin hiç sesini çıkarmadı donup kalmıştı Köpek minik adımlarla geri gelip son bir kere daha havladı Metin ellerini yüzüne kapadı ve yüzüne kapadı ve yüzünü dizlerine gömdü

                “Kendisi köpeği görmezse köpek de onu görmez sanıyor” diye açıkladı annem Sonra dışarı çıkıp Metin’i sevgiyle kucakladı Ne garip bir fikir Ellerini yüzüne kapat görünmez ol Bu o kadar garip bir düşünceydi ki kafamın içinde küçük bir tohum gibi yer etti

                O sırada yeni bir tehdit göründü Nerede görsem tanıyacağım korkunç bir varlık Halil Kılçık’tı bu Daha kötüsü olup bitenleri görmüştü Metin taksinin içinde geçip giderken Halil yüzünde hain bir ifadeyle ileri atılıp “hav hav” diye sesler çıkardı Metin’in yüzünde dehşet vardı

                “Ona kadar say Oktaycığım” dedi annem yumruklarımı sıktığımı görünce

                Her ne kadar evin ne küçüğü ve tek kız çocuğu olsam da ben ailenin en asabi üyesiyimdir

                 Halil geçen sefer kardeşime sataştığımda onu nasıl patakladığımı hatırladım Ama bu hareketimle annemi ve babamı çok üzmüştüm Halil penceremize doğru bir el işareti yaptı Anlaşılan son dövüşmemizi o da unutmamıştı

                Her neyse Halil ve fino olayından sonra Metin bir daha taksiyi dışarıda beklemek istemedi Onun yerine kanepenin üzerinde nöbet tutmaya başladı Ama dişçiye gideceğimiz gün gayet neşeliydi.  Seke seke etrafta dolaşıyor şarkı söylüyor  “Şampiyonsun seeeeeeeeeeeeen benim diş fırçaaaaaaaaam…” Galiba cesareti yerine geliyor diye düşündüm

                Sağlıklı Dişler Kliniği’nden çıkarken halinden çok memnundu Dişçimiz Hamdi Dişlek ona bir çıkartma hediye etmiş ve dişlerinin mükemmel durumda olduğunu söylemişti Metin bir yandan da diş fırçasını havaya atıp tutuyordu İşte tam o sırada bir ses duydu Kâbus gibi bir sesti bu

Metin babamın koluna yapıştı Köşeyi döndüğümüzde dünyanın en büyük ve en sivri köpek dişleriyle burun buruna geldik. Bir kapının demirlerinin ararsından dışarı fırlamış kocaman ve korkunç yaratık gözlerini bize dikmiş havlıyordu. Metin babamın kollarına atıldı bende arkasına saklandım Köpeğin ağzından ip gibi salyalar sarkıyordu Hayvan aç gözlerle bize doğru soluyup duruyordu Gitgide köpeğe yaklaşıyordu “Merak etmeyin” dedi babam “Bu sadece bir bekçi köpeği Savunma oyuncusu yani kalesini koruyor”

                Köpek şimdi daha yüksek sesle homurdanıyordu Parmaklarımızın ucuna basa basa ilerledik Köpeğin dişleri parıldadı                

                Ama babamın söyledikleri bana bir fikir vermişti Eğer köpek kalecisiyse e bende forvet olduğuma göre Önümde boş bir meşrubat kutusu duruyordu Ayağımla vurarak tek hareketle meşrubat kutusunu kapının üzerinden bahçeye gönderdim Köpek acı acı havladı sonra meşrubat kutusunun peşinden fırladı Biz de fırsattan yararlanıp çabucak kapının önünden geçtik

                Eve doğru yürürken “Bu köpek berbat bir kaleci Senin kadar iyi değil” diyerek Metin’i neşelendirmeye çalıştım

                Ama bu köpek olayı Metin de bir şeyleri değiştirmişti Sessizce babama yapıştı Sanki Metin’in bir parçası ortada kaybolmuştu

                Metin değişmişti “Şampiyonsun seeen” diye takım  marşımızı söylemeye başladığımda o katılmadı “Kim o” diye cevap gelmedi Ona hayranı olduğu kalecinin yeni bir posterini bile aldım ama postere doğru dürüst bakmadı Canı hiçbir şey yapmak istemiyordu Köpek kelimesini duyar duymaz koşup kanepenin arkasına saklanıyordu Bir yerde köpek resmi görse korkudan gözleri büyordu Annem kepekli ekmek aldığında eve döndü ve Metin hem köpeklere karşı korkusunu yendi aynı zamanda hastalığını da yendi…

 

 

Kerem Yiğit Taha 2019-11-07 13:09:18 anında paylaştı.

Yorumlar İçin Giriş Yap & Üye Ol

  • Yazarın Diğer Paylaşımları
  • Sahada Köpek Var
  • İlk On Bir
  • Sihirli Kamp