Bir kaç sene önce Rıdvan Öztürk hocanın paylaşımında görmüştüm bu Farsça beyti. Bugün Diyanet'in kendi dergisinde Tanrı kelimesi hususunda yayımladığı yazıyı okuyunca tekrar aklıma geldi:
آنکه اندر هر زبانش هر کسی نامی نهد
این الهش خواند آن دیگر خدا آن تنکری
Nizameddin Şami, Zafername. (15. yy)
"O öyle bir mevcuttur ki herkes kendi dili ile ona bir isim verir. Bu Allah, öteki Huda, diğeri de Tanrı der."
İsl¢miyet'te ruhban sınıfı yoktur diyoruz. Osmanlı'daki şeyhülisl¢mlık ve müftülük gibi makamların da dünyevi makamlar olduğunu biliyoruz...
Diyaret Tanrı kelimesinin kullanılmasını caiz görmeseydi biz bu kelimeyi kullanamayacak mıydık?..
Asırlardır Müslüman Türklerce Allah'ın Türkçe karşılığı olarak kullanılan kelime Diyanet'in lutfuna mı mazhar oldu yani şimdi?..
Ne iyi!.. Buna da şükür!..
Önümüzde İbrahim suresinin 4. ayeti duruyor...
Bu ayete uymamak zaten Kur'an'a karşı çıkmaktır. Bu ayete göre Arap dilinin ve Arapça kelimelerin bir üstünlüğü yoktur. Allah kelimesinin de bir üstünlüğü, ayrıcalığı yoktur. Allah özel isim değildir. Allah Arapçada Tanrı anlamına gelen bir kelimedir. Hıristiyan Arap da Tanrısına Allah der. Hz.İsa'ya da veledullah, yani "Allahın oğlu" der. Bir Arap Budist olsa Buda'ya Allah demek zorunda. Çünkü Allah Arapların dilinde Tanrı demektir. Allah İsl¢miyet'e ait bir kelime değildir, Arapçaya ait bir kelimedir. Kur'an başka dilde inseydi Allah kelimesi Kur'an'da geçmeyecekti. Nitekim Tevrat'ta, İncil'de Allah kelimesi geçmez... Bunu bizzat Kur'an söylüyor... Bu dediğim ayet...Bunları belki onlarca kez facebook'ta yazdım... Bir de Tanrı konusunda bilimsel bir makalem var, orada da farklı yönleri ile bu konuyu ele aldım. Yeni Türkiye dergisinin Hasan Celal Güzel sayısının III. cildinde yayımlandı...
Bile bile gerçeği, doğruyu insanlardan saklıyorlar... Doğruyu söylemeyerek nsanları yanıltıyorlar... Hadi halk doğrusunu bilemiyor, konunun uzmanı değil... Diyanet'in yaptığına ne demeli?.. Vallahi pes...
Prof. Dr Mesut Şen
Kerem Hoca 2021-02-28 11:32:34 anında paylaştı.