Plevne Kahramanı Mareşal Gazi Osman Paşa
Kerem Hoca paylaştı.



Gazi Osman Paşa, Yazıcıoğulları isimli bir aileye mensup olan Mehmed Efendi'nin oğlu olarak 1832 yılında Tokat'ta dünyaya gelmiştir. Gerçek adı Osman Nuri'dir. Erken yaşta ailesiyle birlikte İstanbul'a gelmiş ve önce Askeri Rüştiye'yi sonra da Kuleli Askeri İdadisi'ni yirmi yaşında ikincilikle bitirmiştir. Harp Akademisi'ne devam ettiği sırada Kırım Savaşı çıkmış ve Tuna Cephesi'ne gönderilmiştir. Burada dört yıl kalarak Teğmenliğe savaşın sonunda da Yüzbaşılığa terfi etmiştir. Savaştan sonra akademiye devam etmiş ve öğrenimini Kurmay Subay olarak tamamlamıştır. 1866'da Girit isyanlarının başlamasıyla Girit'e gönderilmiş ve buradaki çalışmaları sonucunda dikkatleri üzerine çekmiştir. Miralay (Albay) rütbesiyle Yemen'e ardından da Paşa rütbesiyle Rumeli'deki Beşinci Ordu Manastır Fırkası'na atanmıştır (1875). Burada Korgeneral rütbesine yükseltilen Osman Paşa, Sırp isyanları sırasında Sırp ordusunu yenerek İzver tepelerini ve Zayçar kasabasını almış böylece Mareşal olmuştur. Gazi Osman Paşa'yı bugünkü ününe kavuşturan savaş 93 Harbi adıyla da anılan 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'dır. Savaşın başında Vidin ve Rahova'yı savunmakla görevli olan Gazi Osman Paşa, Rusların Berkofça Dağlarını aşmasıyla birlikte Plevne önlerine gelmiş ve şehri Ruslardan almıştır. Rusların ilk saldırısını Rusları Osma Irmağı ötesine atarak savuşturmuştur. Ruslar üç gün sonra yeniden saldırmış ve kanlı çarpışmalar sonunda Ruslar yeniden geri çekilmişlerdir. Bunun üzerine Rus Çarı Romenlerden yardım istemiş ve Romenler 50.000 kişilik bir kuvvetle Plevne önlerine gelmişlerdir. Rus-Romen ittifak ordusunun taarruzu 12 saat sürmüş ve Osman Paşa bu saldırıyı savuşturarak Üçüncü Plevne Savaşı'nı da kazanmıştır. Hiçbir yerden destek göremeyen Plevne'de yiyecek, yakacak ve ilaç sıkıntısı baş gösterince Gazi Osman Paşa huruç (çıkış) harekatına karar vermiştir. Bu arada kendilerine zulüm edileceğinden korkan halk Osmanlı ordusu ile birlikte şehirden çıkmak istemiş, başta bu fikri kabul etmeyen Osman Paşa ısrarlar sonucu razı olmuştur. Ancak şehir halkının harekat günü askerlerden önce şehir kapılarına çıkmasıyla harekat ifşa olmuş ve Rus ordusu topçu ateşine başlamıştır. Bu harekat sırasında Osman Paşa'nın atı ölmüş kendisi de bacağından ağır yaralanmıştır. Yarası, Vizsuyu kenarındaki bir evde sarılırken General Ganetski tarafından yakalanan Osman Paşa, Ruslara tutsak düşmüştür. Rus Başkomutanı Grandük Nikola tarafından Gazi Osman Paşa'nın şerefine askeri tören yapılmış ve tutsaklık kurallarına aykırı olmasına rağmen kılıcı kendisine geri verilmiştir. Osman Paşa'yı heyecan ve samimiyetle takdir eden Grandük Nikola yaptığı başarılı savunma dolayısıyla tebriklerini bildirmiştir. Sultan 2. Abdülhamid'in girişimleriyle İstanbul'a dönen Osman Paşa halk tarafından sevgiyle karşılanmıştır. Daha sonra Seraskerlik görevine getirilmiştir. 7 yıl sonra Mabeyn Müşirliği (Saray Mareşali) görevine getirilmiş ve ölene kadar bu görevde kalmıştır. Cuma selamlıklarında Padişah'ın arabasında ve onun karşısında oturan Gazi Osman Paşa vasiyeti üzerine Fatih Camii avlusuna gömülmüştür.

Aziz Ruhu Şad Olsun.

Kerem Hoca 2024-10-15 06:43:24 anında paylaştı.

Yorumlar İçin Giriş Yap & Üye Ol