Kur'an Tercüme Edilir
Mesut Şen Sevenleri paylaştı.

Kur'an tercüme edilemez'e kadar varan Arapçayı üstün dil görme anlayışı, "Kur'an lafz®dir, yani sözdür" anlayışından kaynaklanıyor... İmam-ı Azam'a sormuşlar bunu, Kur'an söz müdür, yoksa anlam mıdır diye... O da Kur'an anlamdır demiştir daha o devirde... İşte biz böyle insanlara deha diyoruz, yaşadıkları devirlerde h¢l¢ geçerliliğini koruyan sözleri söyleyebildikleri için... Bugün de dil bilimi aynı şeyi söylüyor... Bir dile söz olarak bakılmaz, anlam olarak bakılır...
Nitekim ilk Müslümanlar Eski Yunan kaynaklarına bu gözle baktılar... Eski Yunan kaynakları için, bunlar Eski Yunanca ile yazılmıştır, Arapçaya tercüme edilemez, anlam eksik kalır demediler, Eflatun'u Aristo'yu, Galen'i çatır çatır kendi dillerine, yani Arapçaya tercüme ettiler... Ve bu değerli kaynakların günümüze kadar gelmesini sağladılar... Türkler Budizm'e inanınca da Budizm kitaplarını Türkçeye bu mantıkla çevirdiler... Budizm'i anlamak için Çince, Soğdca, Toharca öğrenmeğe çalışmadılar... Soğdca, Çincede yazılmış Budizm eserlerini Türkçeye çevirdiler... Keza Türkler Müslüman olunca da aynı şeyi yaptılar... Türkler Müslüman olunca ilk iş olarak Kur'an'ı Türkçeye çevirdiler... Kur'an'ın 11.-12. yüzyıllarda yapılmış Türkçe tercümeleri elimizdedir... Dili Karahanlı Türkçesidir...
Kur'an tercüme edilemez, eksik kalır anlayışında olanlar asırlarca insanları Kur'an'dan uzak tuttular... Kitaplı bir dini, kitapsız bir din h¢line getirdiler...
H¢lbuki bütün antlaşmalar tercüme edilir, bütün edeb® eserler tercüme edilerek diğer insanlara aktarılır...
Kur'an lafz®dir diyenler, şunun farkında değiller... Bir insanın her hangi bir dilden çıkardığı anlam, insanın o dili kendi dilinde anladığı kadardır... Anlamadığın şeyde anlam var olmaz... Olsa bile senin için o yoktur, çünkü sen onu anlamamışsındır... O anlam senin için geçerli değildir, olması bir şeyi ifade etmez.. Sana Kur'an'ı anlamak ve üzerinde derin derin düşünmek emredilmiş... Senin vazifen onu kendi dilinde anlamağa çalışmaktır... Anladığım şey eksiktir, benim dilim Allah'ın dilini anlamakta yetersizdir diyemezsin, böyle bir mazeret geçerli ve anlamlı bir mazeret değildir... Zaten seller sular gibi Arapça öğrensen de onu yine Türkçe anlayacağına göre bu anlamsızdır da...
Kur'an tercüme edilemez diyen bir insan Eski Yunan'ı tercüme eden insanların çok gerisindedir, İmam-ı Azam'ın da gerisindedir... Dil bilimi okumamıştır, anlam biliminden haberi yoktur... Bilenlere de sorma gereği hissetmiyor... Kutsal kitabını Türkçesinden okusa orada "hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" ayetini zaten görecek... Bu sayede bilgiyi küçük görmeyecek...
Geçenlerde Menzil şeyhlerini eleştirenlere çatan bir kişi, hiç bilmemekle övünüyordu, ve Menzil şeyhlerini eleştiren üniversite hocalarına kaba tabirle giydiriyordu... Doğru bilgiye muhalif olunmaz, onun doğru olmadığı, yanlış olduğu delillerle çürütülmeye çalışılır... Bilgi aşağılanmaz... Akıl aşağılanmaz... Akıl bizi içgüdüsel varlıklardan olmadığımızı gösteren en önemli alamet-i farikadır... Yoksa hayvanlardan ne farkımız kalır bizim...

Prof Dr. Mesut Şen

Mesut Şen Sevenleri 2020-09-10 12:06:25 anında paylaştı.

Yorumlar İçin Giriş Yap & Üye Ol