Türklerin kullandığı "Otağ" yani çadırlar, kainatın minyatür bir arketipidir. Kubbesi "Gök Kubbedir" ve gökyüzünü sembolize eder. Bu yüzden Türk otağ renkleri mavidir.
Türkolog Eberhard'a göre, Türk otağlarının yuvarlak olan kubbesi 28 bölümlü idi. Her bir bölüm bir takımyıldızın izdüşümüydü. Bu elbette Ay döngüleri ile alakalıdır. Ay dünya etrafındaki dönüşünü 28 günde tamamlar ve her bir takımyıldızda belli bir noktada konaklar. ("Ay Menzilleri"). Türklerde Ay Menzilleri Ülker Takımyıldızı ile başlar. Güneşin Ülkerlerdeki konumu Hıdrellezi başlatır. Louis Bazin, Güneşe göre konumları (Hıdrellez ve Kasım) soğuk ve sıcak iki ana mevsimi belirleyen ÜLKER'i, Türk Astronomisinin kadim bir figürü olarak görür.
Otağın ortasındaki ocağın üstündeki aydınlık açıklığı ise kutup yıldızını görür. Kutup Yıldızı, "Tanrının Kapısıdır". Türkler farklı dinleri benimşemiş olsa dahi, aynı mantık ve düşünce sistemi ile birlikte aynı mimari tarzını devam ettirmişlerdir . Doğu Türkistandaki Budist ya da Maniheist Tapınak kubbeleri, Gökyüzündeki Takımyıldızların İzdüşümü şeklinde düşünülmüştür. Burçlar Kuşağı ve Takımyıldızların "İzdüşüm Çizimleri" resimlenmiştir.
Anadoluda Selçuklu döneminde de, özellikle MEDRESELERDE bu anlayış devam etmiştir. Medereseler büyük oranda gökyüzü gözlemlerinin yapıldığı yerler olduğu için, YILDIZLARI ve Gökyüzünü anımsatacak şekilde tasarlanmıştır. Kısacası bu yapılar, Türklerin Kozmik Tapınaklarıdır.
Nuray Bilgili'den alıntı.
Kerem Hoca 2021-06-04 23:58:14 anında paylaştı.